Yaşlılarda Kırık ve Çıkık: Riskler ve Tedavi Yöntemleri
Türkiye'de yaşlı nüfusun artışıyla birlikte yaşlılarda kırık ve çıkık vakalarının oranları da her geçen gün yükselmektedir. Özellikle kalça, bilek ve omuz bölgesinde meydana gelen kırıklar, yaşlılar arasında yaygın olarak görülen ciddi sağlık sorunlarıdır. Bu yaralanmalar basit düşmeler sonucu olabildiği gibi; burkulmalar, denge kayıpları nedeniyle de ortaya çıkabilmektedir.
Özellikle kendi kişisel bakımlarını yaparken, merdiven çıkarken veya ağırlık taşımaya çalışılırken vakaların gerçekleştiği görülmektedir. Bu yaralanmalara kış ayları soğuk havalarda buzda kayma düşme gibi etkenlerde dahil edilmektedir.
Kırık ve Çıkık Oranları
Ortopedi ve Travmatoloji polikliniklerine başvuran yaşlı hastalarda en sık karşılaşılan kırık türleri kalça, bilek ve omuz kırıkları olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünya genelinde de durum aynı şekilde ilerlemektedir. Nüfus yaşlanması burada en büyük etkendir. Kalça kırığı vakaları yaşlanan nüfusla birlikte önemli bir artış göstermiştir. 1990'larda 1,5 milyon olan kalça kırığı vakası, günümüzde 6 milyona kadar yükselmiştir. Türkiye'de ise 70 yaş üstü kişilerde kalça kırığı sonrası 1 yıl içinde ölüm oranı yüzde 30 civarındadır.
Kalça Kırığı Sonrası Ölüm Nedenleri
Kalça kırığı sonrası ölüm oranlarının %30 seviyelerinde olması, kırığın kendisinden ziyade kırık sonrası ortaya çıkan diğer sorunlarla ilgilidir. Bu sorunlar arasında en yaygın olanı, uzun süre hareketsiz kalmaktan kaynaklanan tromboemboli yani kan pıhtılaşmasıdır. Kan pıhtıları, bacak damarlarında oluşarak akciğerlere taşındığında pulmoner emboli adı verilen tehlikeli bir duruma yol açabilir ve bu durum ani ölümlere neden olabilir.
Ameliyat sonrası dönemde yaşlı hastalar, bağışıklık sistemlerinin zayıflaması nedeniyle enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale gelirler. Yatak yaraları, idrar yolu enfeksiyonları ve zatürree gibi enfeksiyonlar hızla yayılabilir ve hayatı tehdit edici boyutlara ulaşabilir. Kalça kırığı ameliyatı ve iyileşme süreci, mevcut kardiyovasküler hastalıkların da kötüleşmesine neden olabilir. Kalp yetmezliği ve hipertansiyon gibi sorunlar, ameliyat sonrası dönemde ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Uzun süre hareketsiz kalmak, akciğer fonksiyonlarının bozulmasına neden olabilir. Bu durum, zatürree ve pulmoner ödem gibi ciddi akciğer sorunlarına yol açarak hastanın yaşamını tehlikeye atabilir. Ayrıca, yatağa bağımlı kalan hastalarda bası yaraları oluşabilir ve bu yaralar enfeksiyon riskini artırır. Metabolik ve sistemik denge bozuklukları da sık görülür; hareketsizlik ve uzun süreli yatakta kalma, beslenme yetersizlikleri metabolik sorunlara neden olabilir, bu da hastanın genel sağlığını olumsuz etkileyerek ölüm riskini artırabilir.
Kalça kırığı sonrası yaşlı hastalar, travmanın ve ameliyatın yarattığı stresle birlikte depresyon, anksiyete ve bilinç dağınıklığı gibi mental sorunlar yaşayabilirler. Bu durumlar, genel sağlık durumunu daha da kötüleştirerek ölüm riskini artırabilir. Dolayısıyla, kalça kırığı sonrası ölüm riskini azaltmak için hızlı mobilizasyon, uygun cerrahi ve postoperatif bakım, enfeksiyon ve pıhtılaşma risklerinin yönetimi büyük önem taşır.
Ayrıca, hastaların genel sağlık durumunun sürekli izlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması hayati önem taşır. Yaşlı hastaların kalça kırığı geçirmemesi için önleyici tedbirlerin alınması ve kırık oluştuğunda hızlı ve etkili tedavi süreçlerinin uygulanması çok önemlidir.
Koruyucu Önlemler ve Tedavi Yöntemleri
Yaşlı bireylerin düşme riskini azaltmak için çeşitli önlemler alınmalıdır. Bu önlemler arasında;
Uygun Ayakkabı ve Kıyafet Seçimi
Düşmeyi önlemek için kaymaz tabanlı ayakkabılar ve rahat kıyafetler tercih edilmelidir.
EvdeGüvenlik
Halıların ve kapı eşiklerinin kaldırılması, banyo ve tuvaletlerde tutamakların yerleştirilmesi gibi ev içi güvenlik önlemleri alınmalıdır.
Fiziksel Aktivite
Dengeli ve düzenli egzersizler, kas kuvvetini ve dengeyi artırarak düşme riskini azaltabilir.
Tedavi yöntemleri arasında, cerrahi müdahaleler ve fizik tedavi önemli yer tutar. Kalça kırıkları için protez ameliyatları veya kırığı kaynatmaya yönelik ameliyatlar planlanabilmektedir. Bu iki yöntemin de amacı aslında tektir, hastanın ameliyattan sonraki gün ayağa kalkması koltuk değneği veya yürüteç yardımıyla ayaklarının üzerine basmasını sağlamaktır. Böylece ameliyat sonrası riskler en aza indirgenmeye çalışılır. Bu adımdan sonra fizik tedavi planlama adımı gelmektedir.
Cerrahi Tedavi Sonrası Ortaya Çıkan Sorunlar
Tedavide karşılaşılan en büyük sorunlardan biri hastaların operasyon sonrası sürece uyum sağlamakta zorlanmasıdır. Ağrının yoğun olması hastanın ayağa kalkmaktan çekinmesine neden olabilmektedir.
Bu durumda, hasta yürümesi için cesaretlendirilmelidir. Yatmaya bağlı bası yaraları ve damar tıkanıklıkları gibi komplikasyonlar da önlenmelidir. Gerekli görüldüğünde evde fizik tedavi desteği planlanmalıdır.
Yaşlılarda kırık ve çıkık vakaları, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen önemli ortopedik problemlerdir. Bu nedenle, yaşlı bireylerin düşme riskini azaltmak için gerekli önlemleri almaları ve kırık durumunda hızlı ve doğru tedavi yöntemlerine başvurmaları hayati önem taşımaktadır.